24 Aralık 2021 Cuma

Saatlik veya Aylık Dillendirme


        Buğday, pirinç veya mısır yaşadığınız bölgede toprağın ve iklimin uygunluğu çerçevesinde yetişmesi kolay tahıllardan bir kaç tanesi. Kolay kelimesi, sürece bakış açınız doğrultusunda göreceli bir tanımın habercisi olsa da, istenilen rakamsal üstünlüğü karşıladığı için kullanmayı uygun buluyorum. Rakamsal üstünlük ise pirincin neredeyse suyun içerisinde yetişirken, budayın gölün içerisinde çürüme durumuna geçmesi; dolayısı ile iklimin yetişme durumuna doğrudan etkisi göz önünde tutulmasına göndermedir.

        Günün doğuşunu ve sonlanışını simgeleyen saat aralığı; ışığın pek de yaygın olmadığı devirlerde pek tabii çalışma saatlerini belirliyordu. Gezegenin şekli ve bulunduğu yörüngeye ek açısal duruşu bölgesel olarak tüm bu serüveni oluşturan ana maddelerdi. Üretim sürecinin insan doğasına etkisi de ayrı bir güzellik barındırıyor. Yeni ve bir önceki nesil olarak tanımlanan iki grubun zevk konusunu farklı detaylar ile eleştirmesi de bu yüzden olsa gerek.

        Doğrudan topraktan elde edilen ürünler üzerinden gelir hanesi artırımı durumuna bağlı olarak tüketimde de o ağırlığı hissetmek daha kolay sanıyorum. Emeğin zamana bağlı işlevi üzerine eğilim gösteren varlıklar, yüksek oranda daha fazla zaman harcanmış yiyecekleri talep ediyor veya arzu duyuyor. Kıyafetler, araçlar ve pek tabii arkadaşlıklar içinde bu durum geçerli.

        Uzun soluklu birlikteliklerini hem özel hem de şirket mahiyetinde gözler önüne sürüyor. Özellikle doğunun okyanusla meşk olduğu coğrafyada yer alan şirketlerin uzun işbirlikleri kapsamında geçmişe dönük bağlantıların kuvvetini defaatle hissedebiliyorsunuz. Söz gelimi yeni yetme bir şirketseniz bu durum fazlasıyla can sıkıcı olabiliyor. Diğer tüm yeni ve önceki sürümlerin çarpık ilişkisinde olduğu gibi yediklerimizin üretimi esasına dayanan bir alt yapımız olduğunu gözlemlemekten kendimi alamıyorum. Hızlı üretiyorsak aynı hızı tüketimde de arıyoruz. Hızlı olmak her alanda eşdeğeri bulmak anlamına geliyor. Süreç farklı anlayışların sürtünme esasına dayanmaktan öteye gitmiyor. Sanıyorum olay teknolojinin büyük dalgalarında sörf yapma cesareti göstermekten bağımsız değil. Denge adıyla dile getirilen grafik değerlerinde tutarlılık etkeninin naçizane çok da gerekli olmayışından bahsediyorum.

        Sıklıkla örnek verdiğim Go(Doğunun uzak diyarlarından, binlerce yıl geçmişten gelme cesaretini taşıyan, sıra tabanlı ve açık bilgili strateji oyunu; diğer isimleri Weiqi, Baduk, İgo) tahtasında rakibinizin istediğini gördüğünüzde görmezden gelmezsiniz. Fakat değer yargılarımızın rakamsal denkliğinin üstünlüğünde, daha önemli gördüğünüz bölgelerde hamle yapabilirsiniz.


        Bu bağlamda yeryüzünde varlığımızın en büyük göstergesi olan üretim grafiğimiz ve karşılığında altığımız sayısal değerin dile getirilme yöntemleri hakkında düşüncem şu şekildedir. Kazancınızı öncelikli olarak saatlik olarak dile getiriyor iseniz; vaktin değerini çok diye iyi biliyor olabilirsiniz. Zira dinlenme veya keyif için ücret almıyorsunuz dolayısıyla eğlenmek için ayırdığınız süreçte başka hiç bir şeye ödün vermeyeceksiniz demektir. Her hangi bir ürüne sahip olmak istediğinizde ona ne kadar vaktinizin gittiğinin daha net farkında olursunuz. Aylık olarak değerlendirmek ise tüm bu izlenimler için ek çaba gerektirir. Genelde insanlar sayısal hesaplardan olabildiğince kaçınır, zevk alan azınlık ise hesaplara takılmayacak kadar çok sayısal kıymete sahiptir. Öte yandan aylık tanımı içinde tüm doğal ihtiyaçları da kapsadığından sahte konfor alanı oluşturuyor. Keyif aldınız anda dahi sanki bir karşılık alıyorsunuz gibi sahte yanılsamalar ve dengesiz bölünmelere kapı aralıyor. Yapılması gereken işin hiç bir şekilde tam olmadığı sonucun anlaşılabilir manzaralardan çok uzak olduğu seyir zevklerinden öteye gitmiyor. Üstelik yeni kapıların keşfini engelleyen bir anlayış olduğunu da düşünüyorum. Belki 2 saatinizi alacak ara bir iş teklifini kaçırmış olabilirsiniz. Yinede aylık olarak dile getirilen coğrafyalarda dahi bu işin sistem üzerinde çalışanın işte bulunduğu saatlere bakılarak hesap dökümü çıkarıldığının farkındayım. Ama bu bölgelerde halk diye genelleyebileceğimiz grubun aralarındaki muhabbette saatlik kavramının kullanılmadığı üzerine bir varsayım sunmaktayım.

        Saatlik kavramı, kullandığımız her anın değerini arttırıyor. Arkadaşlarınız ile buluşmak için dahi onlara randevu vermeye başladığınızda vaktin gerçek manada en ufak parçasına bile değer biçmeye başlayacaksınız ve neden sonra kur farkının sandığınız gibi olmadığını anlayacaksınız. Zira Go tahtası üzerine yerleştirilen taşlar hareket etmezler, harcanan vakti geri getiremeyeceğiniz gibi.


Kullanılan görseller: 0,1,