Medeniyet, görülmeyi beklerken hala toprak altında
Üstündekiler umarım bu durumun fazlasıyla farkında
Görülmeye değecek onlarcası, bulutların da ardında
Demlendiyse geçelim, bu meseleyi bırakalım tadında
Yürümek yerine uçmayı tercih eden kuş,
Karnını doyurmak için yeryüzüne döndü.
Karın tokluğu hevesine, uzaklaşan kuş,
Tercihi ezelden, avcının hayali söndü.
Daha önceden hayal edenler için, hiç olmamışçasına.
Kimileri için bu gök kubbe de silinirdi o karanlık,
Görünmüyor, kölenin gözlerinde tek bir hayal artık.
Kırmızı perdeler kapanıp açıldı,
İnsanlıksa, birbirinden kaçındı,
Hedeflerden de defaatle sapıldı,
Kimi öldü, kimi de aşka kapıldı.
Maharet;
Kumken o şekle bürünüp görünmeyeni göstermek mi?
Yoksa, başkaca şekle girip uzağı yakın etmek mi?
Başkaca şekillerde toplayıp, saçmak mı renkleri?
Saklayabilmek mi yeryüzünün en manalı içeceğini?
Hazır mıyız, bir derin atmosfer yolculuğuna?
Uçmayı tercih etmek ve biraz eğlenmek adına,
Gel gelelim, istek üzere süreli beklemedeyiz.
Titriyor zaman telleri ve hala aynı yerdeyiz.
Miras hep gözlenir oldu sahibinden,
Köle sahibinin gözlerinde kayboldu.
Sahip koşturdu da hazin sonu buldu.
Miras o yeni kölesini aradı, durdu.
Tarih imzası, silinirken yeryüzünde
Anlamlı tebessüm, mermerden yüzünde
Bedenin bir parçasıydı sisin özünde
Hayalin parıltısı sönmüştü gözünde
Kanatları, kapamak zamanı geldi diyelim.
Yükselen mızrakları yeryüzünden silelim.
Bize kalmaz dedim, o yüzden ellemeyelim.
Yeni bir yer keşfettim gel hadi gidelim.