20 Ağustos 2021 Cuma

Uzaylı Kusmuğu Kıvamı


        Betimleme gayretinde bulunduğumuz her manzara, kelimelere ne kadar ihtiyacımız olduğunu hatırlatmaktan öteye gitmiyor. Hikayemiz serüvenin sadece küçük bir kısmına ışık tutarken, önümüzde şekil yönünden benzersiz bir tabak sergileniyor.

        Yemek tüketim sürecine verilen değer kadar diğer tüm tüketim ürünlerine aynı hassasiyeti göstermeye çalışırken, kullandığın en nadir tanımlama "Uzaylı Kusmuğu" dur. Renk, doku, koku, kıvam vb. bir çok yapıya uyum sağlayan kelime grubu çoğu zaman kullanmadığım bir yapı olsa da durumu açıklamak için başka kelime bulamadığım anlarda imdadıma yetişir. Uzaylı varlığı ve tanımının saçmalığı arasında yer alan oynak ibrenin komedisi dışında, çoğu insan için ilgi uyandırıcı olmayan; katı sıvı karışımını simgeleyen kusmuk kavramının birleşmesi ile daha çok kötü bir yorumu simgelediğine inanılabilir. Sıklıkla renk için kullanılması ise renkler topluluğunun isimlendirilmesindeki ahenksel kalabalıktır.

        Kusma işleminin gerçekleşmesinde olasılığın bir kısmı, zararlı etkenler ve zehirlenmelerden uzaklaşma amacı güdüldüğü yaklaşımının olumlamaya daha yakınmışız gibi hissettirse de; parıltılar saçan gökkuşağından daha detaylı bahsetmek istemiyorum. Ancak uzaylı tanımı mevcut bambaşka yiyeceklerin varlığına da bir anahtar olduğundan bu gökkuşağının muhteviyatındaki varlık da başka şeylerin kanıtıymış gibi hissettiriyor.

        Yaşam çizgisinin ölü noktaları diye adlandırabileceğimiz; üretmediğimiz ve pek tabii sadece tükettimiz günleri de bu şekilde adlandırıyorum. Tüketilen her şeyin içeride muhafaza edilemediği günler. Uzaylı kusmuğu kıvamındaki bu günlerin yararını görebilmek de rengine ad verebilmek kadar zor.

        Bu değerlendirmeleri yaparken renk konusu hep kuşku verici olmuştur. Zira insan yetisi gereği görece kısıtlı bir yelpaze mirasına sahibiz. Yapay aracılarımız olmadan daha fazlasını göremiyoruz. Ancak bu platonun daha fazlasını kaldırabileceği şüphe götürmez bir gerçek. Morun ve kızılı ötesine yolculuk yapabilen gözlerin varlığını bilimin ışığı ile küçültüyoruz. İş böyle olunca benim kıvam tanımlamam başka gözlerde değer kazanabilirken başkalarınınkinde daha ziyade düşüyor.

        Betimlemenin varlığına aykırı olan göz takası işlemi, sanatsallığı öldürmekten öteye gitmezken, işlemin biraz daha yere basan fikirler evresine girmesini sağlıyor. Oysa tamamlanmamış her eserin kıvamı az çok gökkuşağını andırırken kendi yazılarımı da bu kıvamdan ötede göremiyorum.

        Uzaylı kusmuğu kıvamının birazda görsel-işitsel olarak değerlendirilmesi adına; Lara Fabian adlı sanatçının, Je t'aime adlı şarkısının konser kaydı ile sizi baş başa bırakıyorum. Bu kayıt, tarih sahnesine düşülmüş iki durumun resmidir. Zira orada bulunmak ve olay esnasında şahitlik etme zevkine ulaşma isteğinin, şarkının izleyiciler ile berbat edilmesi durumun arasındaki kıvamın bulunması bakımından ender bir olaydır. Öte yandan İzlediğim video platformunun altında yer alan yorumlarda geçen uzaylı kusmuğu kıvamı tanımı, adeta vücut buluyor. Zira doğruluğunu araştırmak için zaman bile harcamak istemediğim mizansen düşüncesi baharatı eksik etmiyor. Sadece buda değil, bağlayıcı etkisini dillendirenler, duygu şelalesinden atlamak isteyenler... Her ne kadar lisans yönü ile soru işaretlerim kaybolmamış olsa da; bu paylaşım yorumlara ulaşabilmeniz, betimleme tanımımı kavraya bilmeniz adına önemli. Bu etkiden ulaşabilmek adına belirli süre için sayfaların alt kısmında yer alan yorum bölümün kapatıyorum.

Yıllar önce dinlediğim bağlantı;



Yorumlar bölümü ile betimlememe ilham olan bu gün denk gelmiş olduğum bağlantı;




Kullanılan görseller: 0,