22 Nisan 2022 Cuma

Metale Ruhunu Vermek

        Baskı teknolojilerinin, geleceğin şafağını belirlemekteki ünü her kesimin bildiği büyük puntolu başlıklardandır. Hem yazılı eserlerin hem de mimari eserlerin azımsanmayacak güzellikteki ilerlemesi, bu teknolojilerden edinilen hız ve kusursuzluk arayışıyla mümkün olmuştur. Yazılı eserlerin kayıpsız çoğaltılabilmesi, eşsiz motifli kumaşların üretilmesi ve metallerin işlenmesi.


        Kullan at ikileminde, paslanmaktan sıyrılmış geçmiş medeniyetlerin süslü zinciri; geleceğin ayaklarında şıngırdarken, metal maya akkor halinden katı hale dönüyor. Süs olarak adlandırılabilecek her küçük çiçek, olması gereken çerçevede kendine yer buluyor. Bu bazen bir mezar taşında(ne yazık başındakiler, durumu anlamlandırmaya vakıf değil), bir sokak tabelasında(ne yazık mutluluğun yolunu göstermekten aciz) veya bir asilin sofrasındaki çatalın ucunda(ne yazık asaleti temsil etmeye yetecek çok az maden var ve bunlardan çok daha azı metal).


        Duvarlarda yer alan sanat eserlerine o kadar odaklandık ki elimizdekileri incelemeye fırsat bulamaz olduk. İlizyonun daha iyi gerçekleşmesi adına duvardaki eserlerin nadirliği duvarların nadirliği ile birleşti. Ulaşılamaz eserler yine aynı uzaklıktaki kalesinde gizlendi. Geçmişin sureti halk arasındaki bir çift gözlemle elde edilmiş kağıt üzerindeki akislerden ibaret olamaz. Daha da iyisi bu kadar yıpranmaya meyilli bir ürün, kayıpların hüznünden yorumlanamaz. Öte yandan çok ölçülebilir değerli parçaların kullanımının son döneminde, onların değerinin kaybolmadan bir kez daha dillendirilmesi adına bu yazıyı yazmaktan kendimi alamadım.


        Madeni paraların kitaplar dolusu bilgeliği olduğuna inanıyorum. Mecaz manada olduğunu kast etmiş olsam da kitapları satın almak için kullanılabileceği de gözden kaçırılmamalı. Nede olsa bilginin dahi satılık olduğu zamanlardayız. Ama ben daha çok madeni diskin üzerindeki kabartmalardan bahsetmek istiyorum. Diskin kenarındaki hırsızlık önleyici tırtıklardan, diskin boyutundan, hatalı basılanlarının dahi koleksiyon değeri taşıdıklarından bahsetmeli insan. Yoksa mecaz manada bir çok insan ile yaptığı seyahatlerde onları en yakından tanıma fırsatı bulduğunu incelemek derdinde değilim bu akşam.

        Yakın oranda cezp edici medeniyetler atlasında, değerler topluluğunun kayıtlar zümresi gözüme ilişiyor bu gece. Bozuk paralar, tarih sahnesinden anıları beraberinde getirirler. En temelde ait olduğu medeniyetin zenginliğinin ifadesi olsa da, asırlar sonra çok daha nadir oluşlarıyla bu zenginliği katlamaktan geri durmazken; üzerindeki baskıda yer alan figürler ki bunlar bir lideri ifade edebilecekken, nesli tükenmekte olan bir canlının silueti, medeniyetin topraklarında yetişen nadide bir çiçeğin gölgesi, nimet diye adlandırılabilecek buğday başaklarını veya tarihi bir eserin mimari yanılsamasını da pek tabii içerebilir.

        Temel besin kaynaklarının ifadesi olan bitkiyi görmek, savaştan çıktıklarının ifadesi olan başka bir kabartma ile eş değer bile olabilir. Pek tabi mevcut para biriminin simgesi bu diskin üzerinde yer almaktan geri durmaz. Yine medeniye ait yazım dili, harfler ve kurumsallığın bir başka simgesi olarak bina ve makam adları. Bir başka değerli kabartma ise, diskin üzerinde onun değerini söyleyen büyük puntolu sayılardan ziyade basım yılını gösteren küçük puntolu tarihtir. Zaman kapsülünün mührü onu daha değerli kılar. Metal baskılar, taş baskı madeni paralar ile plastik kökenli kağıt paralar arasında tam bir köprü görevi göstermekten de geri durmazlar.

        Madeni paraların hükümranlığında, kağıt paraların gölgesi dahi gözükmez olmuşken, dijital paraların kapsayıcı ışığı gözükmek üzere. 3B yazıcıların hala istenilen performans ve kullanıcı kitlesine ulaşmamış oluşu, şafağın henüz sökmediğinin bir göstergesi. Çok küçük alanda çok fazla katman ile işlemci baskıları, müstakil ev basabilen yazıcılar, terk edilen içten yanmalı motorların yalnız 3b yazıcılarda üretilebilen yeni pistonları ve insanlar için organ basma hedefindeki 3b yazıcılar. Şafak sökmeden yerlerinizi alın...


Kullanılan görseller: 0,1,2,3

Kaynaklar:
artsandculture.google.com