15 Nisan 2022 Cuma

Dokunmak ve Takip Edilmek


        Budağı olan ahşap ürünler her daim ucu açık gelişimlerin yarıda kalmışlıklarının ifadesi olmuştur. İstenilen siluete ulaştırılmış olan ahşap ürün, üzerindeki leke veya apoleti görücüye çıkarmaktan çekinmeyecektir. İsteği dışında ilerleyişinin ve şekillenişinin rozeti elbette ki görülmeye değerdir.


        Özel bilip sakladığımız vakitlerin, anlık görsellerinin duvarlarını süslediği zaman koridorunda; eşsiz deneyimlerin kısıtlı anlamlar ile ifadesinde arayışımız sonlanırken, kulağımızda yer alan nağme geçmişten bir hikayeyi gün yüzüne çıkartıyor. Ortak olarak kabul gören bu melodinin uzunluğu ne tesadüf ki bir ömür kadar. Sanırım etkileyiciliği de tam olarak buradan geliyor. Geçen yıl yayımlanan makale insanların nabzının, dikkatle hikaye dinlerken aynı attığını söylüyor. Bilimsel dayanaklardan hayali düşüncelere adım atarken, aynı şarkıyı söylemeye ne kadar odaklandığımızı fark ediyorum. Temel ihtiyaçlar noktasında birleşirken, refah seviyesinde gövdesini taşıyamayacak kadar büyük bir ağaççasına yayılıyor ve büyüyoruz. Yıllar yılı kayıplarımızı zeminde görürken tutarlı olmak yerine sivriliyor ve benzer bir melodinin peşinde kayboluyoruz. İletişimin temellerinde kareoke(Japonca birleşik ad, Kara "boş, yok", ve ōkesutora オーケストラ "orkestra": Solistsiz orkestra) uyumu beklenmektedir. Hikayenin her kelimesi bir önceki cümlenin doğru anda ve şekilde söylenmesi ile inşa edilmiş olur. Dilden dile aktarılan hikaye, nice kalpte, aynı melodiye eşlik edilmesini bekleyecektir. Farklı veya yanlış olarak adlandırılabilecek her nota yeni bir budağın ilk adımı olacak, hikaye dallanacak köküne olan bağlılığı içinde sınırları zorlayacaktır.


        Bu bağlamda yazılı metinlerin çaresiz budandığı noktalar, yazarın elindeki makasa hakimiyeti oranında belirginliğini kaybetseler de; sonucun ahenktar bütüne olan dayanımı, ilgili lekeleri görmezden gelmemize sebep oluyor. Öyle ki araladığı bazı kapılar içeride ne olduğunu anlamaya yetecek ışık alışverişini bile gerçekleştirmekten aciz, melodi sadece gıcırtılar orkestrasının arkasında sönük bir ritimden ibaret kalıyor. Belki de bonsailerin (Japonca birleşik ad, tabak anlamına gelen "bon" ve bitki anlamına gelen "sai" sözcüklerinden meydana gelmiş; saksıdaki ağaç veya bitki anlamına gelir.) ilgi çekiciliği budak ve son derece yayılmacı genişleyen sürgünlerinin, çok küçük bir alan ve mesafede tek bakışla görülebiliyor oluşudur. Aynı dolu dizgin ömürlerin bir kitaba sığdırılırken sayfalar nezdinde avuç içine alabilmemiz gibi.

        İnsanların takvim labirentindeki yolcuğu; içinde bulunduğu karelerinde ürettiği notalarla, ay sonu dinleyecekleri resitale davet niteliğindedir. Diğer insanların takvimlerinden kesişen karolar, melodiyi ilginçleştirirken; geçmişten bir an tüm orkestraya ilham olabilir. Ahşap bir eser budak sahibiyse, zaman eşiğinde ilk olarak bu parçalarındaki tutarsız uyumsuzluklarıyla dikkat çekerler. Sanki zamanında verdiği kararlardan pişmanlık duyarmışçasına, budaklarından ayrılmaya karar verirler. Ve belki de ayrılan parça ana kısımdan daha büyük bir payı beraberinde götürmüştür. Bu bol delikli yapı birazda olsa uyumu simgelemekten geri durmamaktadır. Zira artık daha fazla insana ve hikayelerine ihtiyaç duymakta, hata olarak gördüğü ve yapmak istemediği yolculuklara onları göndermek üzere eklemek istemektedir. Öyle ise melodisine kaybetmeyen insan arayışı başlasın...


Kullanılan görseller: 0,1,2,3

Kaynaklar:
cell.com