Beraber yaşadığımız yeryüzünde sürekli bir alışveriş ve görev paylaşımı içerisinde hayatlarımızı sürdürüyoruz. Bir kısmımız ağır yüke dayalı işlerde çalışırken diğer bir kısmımız ise hassas incelik isteyen işlerde yer buluyor. Kimi masa başında saatlerce oturuyor kimi tek saniye dinlenemiyor. Aynı oranda bedenen gelişen kasların yerleri de değişiklik gösteriyor. Çeşitli meslekler, insanlık genetik mirasına doğrudan veya dolaylı yoldan katkı sağlıyor. Tüketim ve üretim; alışkanlıklarımıza işleniyor.
Yaptığımız, takip ettiğimiz ve hayranlık duyduğumuz işler öğrenme becerilerimizi denetliyor. Ulaşılabilirlik katsayımız her geçen gün değişiklik gösterirken, rüzgar hep beklenmedik yönden esiyor.
Kolayın olası tercihler sıralamasında ön planda olması, akışta yer alan daha önceki tercihlerimizle orantılı. Üstelik bunu anın her kesitinde görmek mümkün geçtiğimiz günlerde Nature Computational Science bülteninde yayımlanan makalede yer alan en keskin güzergah tanımı da buna uyuyor. İşin özünde Kolay'ı, sadece Zor olmadığı için tercih etmiyoruz. Daha ziyade verimlilik ve artan tüm kaynağı daha da önemli bir başlığı yatırmak adına bu seçimleri yapıyoruz.
Toplumların daha önemli başlık arayışları ne kadar uzarsa, görece kolay seçim miktarı o kadar artıyor. Makalede yer alan ve seçilmiş temel güzergah görece en kısası değil, ancak en kısasına göre daha az uğraş gerektiren bir yolu barındırıyor. Toplum dışarıdan verdiği sahne icabı ile geleceğini düşünmeyen bir resim çizse bile, enerjisini hep daha önemli bir şey için gizliyor.
Zor yolları bekleyip, gördüklerine de dahil olmayanlar zamanla enerjisini yitiriyor. Bu bağlan da önerim çocuksu sevinçlere geri dönerek buji vazifesi görecek çok dillendirilmeyen bir taktik. Üstelik geleceğe yatırım ve bilgi toplumunun temsilcisi olma yolunda etken olabilecek kadar iyimser bir yol.
Çocukken sizi mutlu eden en temel şey başarı basamaklarını ip atlayarak çıkmaktır diye tahmin ediyorum. Bu cümle olası bir cevap içermiyor... Şöyle tanımlayalım. Akrep ve yelkovanı bulunan bir saati doğru okuduğunuz ilk an, reklam panolarındaki yazıları dile getirdiğiniz yürüyüş anı, kendi kendinize okuyup bitirdiğiniz ilk kitap, ezberlediğiniz ilk şarkı veya şiir. Dijital destek olmadan çektiğiniz ilk fotoğraf. İlk kez ses kaydınızı veya görüntünüze denk geldiğiniz an. Bir müzik aletinde gerçek manada çalabildiğiniz ilk parçayı bitirdiğiniz an...
İşleri karmaşıklaştırmak adına değil de kolaylaştırmak adına çeşitli araçlara sahibiz. Müzik aletleri için notalara, saatler için rakamlara ve pek tabi yazılar için alfabelere. Farklı alfabeye sahip yeni bir dili öğrenmek ile, temelde gördüğünüz tüm yazılı materyallerde okumayı yeni sökmüş bir çocuğun hevesi ve heyecanını tekrar yaşadığınızı hissedebilirsiniz.
Yeni rakamlar ve harflerin görsel çözümleme yeteneğimizi olumlu yönde etkileyeceği kesin. Hali hazırda bulunduğumuz yaşımıza gelene kadar yaptığımız tüm çalışmalardan elde etmiş olduğumuz kas gücü, bu yeni rüzgar karşısında bir kez daha eğlenmeye başlayacak orası kesin.
Ortak dil, uluslar arası uzay istasyonu, ileri matematik adına geçerli tüm semboller, beraber yaşadığımız yeryüzünde bir parçamızı ifade ediyor. Ama diğerlerine de ihtiyacımız var. Ölmüş olan dillerin konuşulduğu topraklardaki kayıp anlayışa ulaşamayacak olmak bizi bir daha düşünmeye sevk etmeli.
Kullanılan görseller: 0,1,
Kaynaklar:
nature