14 Mayıs 2021 Cuma

Korkuluk


        Bazı kelimeler hususi olarak insan hayatını etkiliyor diye düşünüyorum. Bu cümlem alelade bir şekilde dile getirilmemeli. Siz zaten bu etkileşimin farkındasınız. En azından video yerine bu yazılı materyali inceliyor oluşunuz bunu kanıtlıyor. Fakat değinmek istediğim konu bazı kelimelerin anlamını oluştururken analiz etme yeteneklerimize zaman içerisinde müdahale etmesi durumudur. Soyut veya somut kavramları tanımlarken kullandığımız bu harf öbekleri, olaylara bakış açımızı doğrudan etkiliyor. Bu bağlamda belki de hayat boyu yapılan hamlelerimizi şekillendiriyor. Kelimelerin bir birinden türemesi, zaman içinde anlamlarını yitirmesi veya bambaşka anlamlara gark olması durumu ise işleri daha ilginç bir hale sokuyor.

        Bu harf öbekleri gezegen üzerindeki yolcuların neredeyse tümü tarafından kullanılıyor. Alfabeler çok uzun zaman önce bölgesel olsa da yazının icadı ile hızla yayıldı, ilginç şekiller yeryüzün her yerinde belirmeye başladı. Pek tabii olarak sözlükler en büyük rehberlerden biri haline geldi. Taşınabilirlik noktası ise şuan zirvede yer alıyor diyebilirim. Küçük bir plastik-cam-metal karışımı kutu hiç ziyaret etmeyeceğimiz, belki de adını dahi duymayacağımız diyarda konuşulan dillerin anlaşılması noktasında yardımcı olabiliyor. Fakat daha önce bahsettiğim konu olan, zihnen canlandırılan sözcüklerin kelime bazında bir araca gereksinim duymadan iletilebilmesinin mümkün olabilme ihtimalinin bu günlerde yine dillendirildiğini görüyorum. Gerçi bahsedilen konu temel diyeceğimiz aşamalarda gezinse de yine geçenlerde gördüğümüz Neuralink yardımı ile Mindpong oynayan Pager isimli şebek çok daha üst düzey bir deneyime ev sahipliği yaptı.



        Beyin-bilgisayar arayüzleri (BCIs) gelişmeye devam edecek, merak edilen nokta ise dilin işlevinin ne kadar zamanda kaybolacağı? Edebi eserlerin ne zaman yitip gideceği? Fakat asıl konumuz bu derinlikte mi emin değilim?

        Geçenlerde karşılaşmış olduğum diğer bir şey ise yeni bir kelime, en azından benim için. Başka lisanlara olan ilgim dahili içerisinde gerçekleşmeyen bu olayda kelimenin Türkçe karşılığı ile başlamak istiyorum. "Korkuluk" hali hazırda kendileri için kullanılan küpeşte(Rumca), tırabzan(Farsça) ve akla gelmeyen başkaca kelimelerde mevcut. Korkuluk kelimesinin bizim konumuz ile ilgili olan manası "Düşme tehlikesi olan yerlere çekilen duvar veya parmaklık"(TDK).



        Kendisi üzerine derin düşünceler tüketilmesi ile tehlike noktasının sınırında durağanlığı ifade ediyor. Korkuların hapsedilmesine yarayan parmaklıklara sahip arkası yarı görülebilen duvarda diyebiliriz. Akla ilk gelen uçurum gibi son derece tehlikeli ve bir o kadar güzel manzaralara ev sahipliği yapan yüksek seviye farkı olan bölgelerin kıyısında seyir eylemini bozmayacak fakat seyreden kişiyi de güvende tutacak bu küçük duvara verilen ad korkuluk. Öte yandan sınırlarda olma durumu öğreticilik esası gereği daha verimli bir sürece ilham kaynağı oluyor. Dolayısı ile korkuluk kavramı bir kademe daha önem kazanıyor. Mimari yapılarda ise merdiven ve balkonlarda öncelikli olarak gözüken bu ufak koruyucular açıklamada da dile getirilen korku unsurunu yok etme üzerine üretilmiş eserler. Dilin yapısında bulunan yeri geldiğinde somutlaşabilen, soyut korku kavramının şekillenme yeteneğini engelleyici bu yapılar; merdiven sistemlerinde sıradan yürüyüş tarzımızın değişmesine destek olmak mahiyetinde yanı başımızda duruyor. Genelde büyük yapılar içersinde karşılaştığımız yürüyen merdivenler hareketli korkuluklara sahipler. Durağanlığı simgeleyen korkuluk kelimesinin hareketli tarzda bizim yanımızda eşlik etme vazifesini idame ettirme yeteneği kavramın birazda olsa çürümesine sebep oluyor. Öte yandan korkumuzu frenleyen bir gardiyan edası ile yanımızda gölge misali hareket etmesi, ona dokunabilmemiz ile sert gardiyan görünümünden daha sıcak yapıya; sanki gerektiğinde dişlerini gösterebilecek bir evcil hayvana dönüyor. Uçurumun eş değeri sayılabilecek balkonlar ise başka bir kullanım noktası. Sehir zevkini olumsuz yönde etkilemeyecek korkuluk yine endemik bir manzaranın hayaline kavuşmayı sağlıyor. Tüm durağanlığı ile... Yine gemilerde kullanılan aynı işlevdeki yapılara küpeşte dense de esas amacın değişmeme durumuna istinaden korkuluk kavramını kullanmaya devam edeceğim. Ancak değişen noktanın, durağanlık seviyesinin azalma durumunun dikkate değer olduğu su götürmez. Zira yolculuk halinde serüvenden uzak kalma ihtimalini azaltma hedefi içerisinde olan bir yapıya dönüşmüş oldu. Belki örneklere vücut bakımından hakimiyetin zorlandığı yaşlarda olan insanlara yardımcı tutacaklarda örnek verilebilirdi. Köprü ve yol kenarlarındaki sabitlemeleri unutmamak gerek.



        Karşılaşmış olduğum kelime, "Handrail" idi. Doğrudan çeviri yaptığımızda el rayı diyebilecekken bizdeki karşılığı "korkuluk" olarak yer almış. Yani dilimize böyle geçmiş demiyorum. Kültürel olarak bu şekilde işlemişiz. Belki daha detaylı bakılabilirdi. Ancak ilk izlenimde verdiği hissiyat bahsedilmeye değer olduğunu hissettiriyor. Rotanıza oldukça yakından, paralel olan ve bir sonraki kontrol için bir parmaklık görevi gören doğrusal özelliği ile irite etme yapısında bulunmayan ek bir yol. Üstelik kendisine seslenme durumunda zihinde oluşan imgeler durağanlıktan oldukça uzak. Daha çok harekete geçmeniz üzere talimatlar veya güzergah çizimi niteliğinde.

        Biri sınırlarda yürümenin diğeri ise sınırlarda korkusuzca durmanın üzerine düşündürürken ikisinin de fiziksel karşılığı aynı. Tüm bunlara istinaden ikisi özelinde, biri diğerine göre daha manidardır demek hoşuma gidebilecek bir sonuç değil. İkisinin de hazinenin birer parçası olduğuna inanıyorum. Beyin-bilgisayar arayüzleri (BCIs) yaygınlaştığında ikisinin de kendilerine has etkileyiciliklerinin yitireceğine olan korkumun hangi korkuluk ile frenleneceğini veya hangi takip destek sistemi ile ilerleyeceğimi bilmiyorum.

        BCIs, işleyişi daha doğrusu iletişimi anlaşılmazlık durumundan sıyırıp çıkaracak. Batı edebi eserlerinin doğunun ahenktar gizeminde, doğu ise edebi eserlerinin batının mükemmelliği arayan köşelerinde hissetmeye çalışacak. Belki gezegenin dışındaki arayışı hızlandırma girişiminin en önemli öncüsü BCIs olabilir. Zira dili tüm kültürel mirası sanal ortamlarda saklayabilecek kapasiteye sahip olurken kullanım kolaylığı bakımından hepsine arkasını dönecek. Macera duygusunun yok edilememe durumu ile yeni kültürlerin olma ihtimali ile yeni gezegenlere yolculuk yapılacak. Yeterince sadeleştiğine inanan her insan tatları daha iyi alabileceğinin ümidiyle yeni bir yemek servisi ister.

        Şimdi düşünülmesi gereken diğer dillerdeki korkuluk kelimesinin karşılığının incelenmesi olsa gerek.



Kullanılan görseller: 0,1,2,3,4