5 Mart 2021 Cuma

Sayısal Zafer


    
    Aynı cümleler defaatle tıngırdadı farklı dudaklarda
        Bir zaman sonra kaybetti kıymetini sözcükler

        Gelecekten söz edilmezdi dudaklarda
        İş, yapılırdı. Yeterli gelmiyor sözcükler

        Eğitim her daim ve anlamsızca dudaklarda
        Kaybolmuş diller, kitaplarda sözcükler

        Ve on karakter hükmetti tüm bu diyara



        Değerli sayılan sözler zamana meydan okudu. Kimi üniversitenin girişinde yer aldı. Benzer kalitede diğeri tozlu raflarda. Ve nedense her biri kaybolmayı tercih etti yazıldığı diyarda. En nihayetinde yenilmişti tüm o harfler. Günün sonunda rakamlar çeşitlilikleri ve sadelikleri ile hepsinden önemli hale gelmişti. Bir an için herşey sayılarla ifade edilebilir hale gelmişti. İnsanlık sadece bilgi birikiminde değil, dokunduğu her nesne için ölçü belirlemekten geri durmadı. Bir dönem sayılar karakterlerin kullanımını bile sınırlayabildi.



        İnsanın değeri konuşabilme yetisinden, sahip olduğu değerli madenin sayısal değeri ile ölçülmeye başlandı. Ticaret her daim sayısaldı. Ama iletişim yok olurken plastik pervaneler sayılarla iş birliği yaptı ve sayılar virgülün arkasında dahil değer kazandı.

        Sözler hakimiyetini kaybedeli çok zaman geçmedi. Artık kendilerine ulaşmak için sayısal bağlantılar kullanıyor veya sayısal arayüzle dile gelen ekranlara bakıyoruz.

        Kanlı savaşlara bir çift söz sebep olabilecekken artık sayısal değerler dudakları kıpırdamayan kölelere sesleniyor. Günü kurtarmak adına sayıların hükümranlığına olan savaş beton ormanda devam ediyor.

        Şüphesiz kültürlerin en büyük miraslarından olan kelimeler, sadece mezar taşlarında sayıların üzerinde yer alıyor. Ve bazıları(Peru muydu acaba?) cesaret gösterip bu tarihlerden sadece başlangıca yer vererek, sonu belirmenin hazzını ona bırakmıyor. Zira kelimeler yaşıyor, insanları doğrudan etkileyebiliyor. Kelimelerin sahibi olan dudaklar yeryüzünden kaybolduğunda dahi zafer kazanabiliyorlar.

        Elbette sadece birincil ihtiyaçlar değil sanatın her dalında sayısal işlemciler öne atıldı. Yeryüzü insanlarının mirası gelcek on yılda kendilerinden hızlı, güvenilir ve sağlıklı köleleri tarafından ezici bir üstünlükle unutulacak. Çok geçmeden sayılar kendi kütüphanelerini insanlığın temellerine kazıyacak.

        Tarifi çok zor: Merak sayısal verilerde yerini aldığında, insanlık yeni bir seviyeyi geçmiş belki de uzayda yitirmeye göz yumulmayacak yeni kelimelerin peşine düşecek... Bir gün sayısal çoğunluğun karşınındaki mağlubiyetimizi, yeni ufuklara yol alırken ve hiç birşey bulamadığımızda hatırlayacağız.

        Sanırım; Plutarkhos'un anlatımı ile Pirus emrindeki komutanlarına hayalindeki fetihler anlatır, yanındaki komutan fetihler bittikten sonra ne yapacaklarını sorduğunda cevap, memleketlerine geri dönüp dinlecekleri yönünde olmuştur. Komutan ise o zaman şimdi yatıp dinlenelim niye kendimizi yoruyoruz sorunsalını dile getirir. Hikaye, geri döneceksek gitmenin ne manası var şeklinde özetlenebilir. Ama bu özet ancak sayısal bir zihnin duygu yoksunu değerlendirmesi ile mümkün olabilir.

Görseller: 1,2,3